Kore dizilerine olan ilgimden bahsetmiştim. Koreliler tarihlerine çok önem verdikleri için tarihi dizileriyle de meşhurlar. Çok fazla tarihi dizileri var. Ama garip bir şekilde hiç ilgim olmadı. Sanırım bunun sebebi eski zaman çekimlerini, kıyafetleri ilgi çekici bulmamam, hatta sıkıcı bulmam. Eski yapım filmleri de bu sebeple izlemem. Bu yüzden ön yargılıydım. Fakat adını sık duyduğum ve repliklerine çok denk geldiğim bir dizi vardı. Bir anda esti ve başladım. (izleyeli çok oldu)
Afiş bile çok ilgi çekici değil mi?
Eminim benim gibi tarihi dizilere ön yargısı olanlar vardır. Ama bu diziye şans verirseniz pişman olmazsınız. Bu yazım biraz uzun olabilir çünkü söylemek istediğim çok şey var. Hazır mısınız?
Nasıl başlasam nerden başlasam.. Yazarken bile heyecanlandırır mı bir dizi. Şuan heyecanlıyım. Çok fazla dizi izledim ama bu dizi kesinlikle bir numaramdır.
Dizi Tang Hua tarafından kaleme alınan Scarlet Heart adlı Çin romanından uyarlamadır. 2016 yapımı olan dizimiz 2016' nın en iyi dizisi ve en iyi tarihi dizisi seçilmiştir. Ki 2016 da yapımları çok sağlamdı, ama kesinlikle Moon Lovers'in hakkıydı. 20 bölümden oluşmakta, bölümler bir saat şeklindedir.
DİZİNİN KONUSU
Go Ha Jin (güzel mi güzel kızımız) kötü bir dönem geçirmektedir. Sevgilisi tarafından aldatılmış ve dolandırılmıştır. Göl başında yas tutarken küçük bir çocuk göle düşer. Kızımız çocuğu kurtarmak için göle atlar ve o sıra güneş tutulması başlar. Go Ha Jin gölden çıktığında kendini Goryeo Döneminde bulur. Burada Hae soo olarak hayatına devam eder. Prenslerle dostluğu, prensler arası taht kavgası ve aşk hikayelerinin içinde kendini bulur.
1.WANG SO/ 4.PRENS
Lee Joon Gi’nin bu rol için yaratıldığını söylemeden edemeyeceğim. Hayran olmamak elde değil.
2.HAE SOO
Hae Soo büyük bir şaşkınlıkla burada ki yaşama ayak uydurmaya çalışır. 4.prensin tahta çıkacağını bilir ama bunu kimseye söyleyemez. Kardeşlerin katledilmesine engel olmak için uğraşır. Fakat kendisinin yaptığı bir hamleyle 4.prensin tahta çıkmasına sebep olur.
Belki de en sinirlendiğim karakterlerden diyebiliriz 8. Prensimize. Korkak ve cesaretsiz tanımı prensimize oldukça uyuyor. Aşk ve güç.. İkisini de başaramayan.
Hae Soo'nun kuzeniyle evlidir. Fakat zamanla Hae Soo' ya ilgi duymaya başlar zevcesi de bunun farkındadır. Taht uğruna Hae Soo'dan vazgeçer. Güzel kızımız da 8. Prensten hoşlansa da işler hiçte onlar için iyi sonuçlanmayacaktır
İlla
ki saftan bir kötümüz olacaktı. İşte bu kişi 3.prensimiz. Taejo’nun üçüncü oğlu Wang So'nun kardeşidir. Kraliçenin göz bebeği. Tek amacı kral olmaktır. Bu
uğurda harcamayacağı kişi yoktur. Wang So'dan nefret eder. Her ne kadar kötü karakter de olsa da dizi boyunca gözlerimi kendisinden alamadım. Rolüne çok yakışmış. Sürmeli gözleri de oldukça da güzel ve farklıydı.
5.WANG
JUNG/14.PRENS
Saf iyi niyetli kendi halinde olan bir prensimiz. Wang So'nun kardeşidir. Dövüş sanatlarıyla ilgili en küçük prensimiz. Hae Soo'ya gönlünü kaptırıyor zamanla. Ji Soo'nun oyunculuğunu pek sevmem, ama bu dizi de sırıtmamış rolüne yakışmış diyebilirim.
6.PRENS EUN/10.PRENS
Prenslerin en çocuksu ve haylaz olanı. Dünya umurunda değil desek yeri. Başlarda itici gelse de içimi dağlayan prensimiz. İzlediğim ilk dizisi. Çoğunda olduğu gibi aslında şarkıcı.
7.BAEK AH/13.PRENS
En asil ve zarif prensimiz. Tahtta gözü yoktur. Wang Soo ‘ya değer verir. Sanatla ilgilenir. Ve ailesine düşman bir kıza gönlünü kaptırır. Her dizisini severek izlediğim oyuncudur.
8.WANG WOO/9.PRENS
Belki de en gereksiz karakter. Kimin yanında olduğunu, ne istediğini hiçbir zaman anlayamadığımız prensimiz. Sinsi kelimesinin karşılığı.
9.WANG MOON/VELİAHT PRENS
Her dizi bloğumda böyle karakter analizleri yapmayacağım korkmayın :) Şuan bile karakterlerin hangi birini aklımda tutacağım diyor olabilirsiniz. O yüzden az da olsa bilgi vermek, görseller eklemek istedim. Beni etkileyen, beğendiğim sahneleri ele alacağım. Spoiler içerebilir.
İlk önce 8.prens ve Hae Soo ile başlamak istiyorum. Başlarda bir sempati duyuyorsunuz 8.prense karşı. Merak etmeyin uzun sürmüyor. :) Yakışıklı, nazik iyi bir insan fakat gerçekte olduğu gibi dizide de bunlar yeterli olmuyor. 8.prens Hae Soo'nun kuzeninin eşidir. Fakat prensimiz zamanla Hae Soo'dan hoşlanmaya başlar. Hae Soo'da prensimizden. En başından beri onaylamadığım bir çiftti. Zevcenin kuzenine yan gözle bakmak nedir haa! Ahh Wang Wook hem korkak hem alçaksın.
Gelelim asıl çiftimize; Hae Soo ve Wang So. Bu çift kalbimde yaradır.
Wang So Hae Soo ile karşılaştığı ilk andan itibaren Hae Soo'yu öldürmekle tehdit eder. Nefretle başlar dedikleri. Ama bence ilk andan itibaren Hae Soo'ya karşı bakışları çok şefkatliydi. 8.prens ne kadar pasif ise bu prensimiz oldukça atiktir. Yüreği sağlam, kalbi sağlam, tereddütsüz net. Bayılıyorum böyle karakterlere ve insanlara. Hae Soo uğruna zehir içen, idam edilmesin diye kılıçlar kuşanan prensimiz, yağmurda ıslanmasın diye kendini siper eden prensimiz..
Dizi oldukça eğlenceli başlarken kayıpların nasıl olduğunu anlamadık bile. Yok ya bu ölmez dediğimiz herkesi birer birer kaybettik buda dizinin can alıcı noktalarından biriydi.
Mutlu anlardan
bir görsel. Dizi bitince bile bu fotoğrafa bakıp üzülmüştüm ne kadar
içselleştirdiysem. Her neyse konuyu dağıtmayalım😄😄daldan dala atlıyorum.
Beni en çok üzen sahnelere gelelim. 10. Prensin Wang So'dan doğum günü hediyesi olarak maskesini çıkarmasını istediği o sahne.. Çıkarması üzerine herkesin ona tiksinerek bakması sırf bu yüzden sürekli dışlanması. Lee joon Gi rolünü o kadar yaşadı ki. Resmen onu başka bir rolde görmek istemiyorum.
4. prensin her
ağladığında gözlerimin dolduğu, kalbimi yakan bir oyunculuğu vardı..
İzleyenleri en çok yıkan sahne tartışmasız 10. Prensin ölümüdür. 3. Prensin tahta geçmesiyle 10. Prens ve daha yeni yeni aşık olmaya başladığı zevcesini öldürdüğü sahnede gözyaşlarımı tutmam mümkün değildi..
Hep gülen
prensimizin böyle bir sonu olmamalıydı. Senaristin herkesi harcadığı tek dizi
bu olsa gerek.
10. Prensin zevcemi
yalnız gönderemem diyip Wang So’ya beni öldür demesi. Wang So’ nun kılıç
darbesi.. ahhh
4.prensin yara izinden bahsetmiştim kusurlu ve hor görüldüğünü, bu sebeple maske taktığını. Vücudunda yara izi olan biri kral da olamaz kraliçe de. Fakat Hae Soo o dönemim makyajıyla bir kapatıcı ile Wang Soo'nun yara izini kapatır. 4. Prensimizin kral yolundaki ilk adımıdır bu. Maskeli bir fotoğrafı
Hae Soo'nun saraydan ayrılmak zorunda olduğu bir sahne vardı. Ve ayrılırken söylediği sözler. İçime işledi.. burada da paylaşmak istiyorum.
" HİÇ BULUŞMAMIŞ OLSAYDIM ONUNLA, BÖYLE HASRET ÇEKMEYECEKTİM
HİÇ BİLMESEYDİM ONU, BU KADAR ÇOK DÜŞÜNMEYECEKTİM.
BİRLİKTE OLMAMIŞ OLSAYDIK, BÖYLE YOK OLMAYACAKTIM.
BU KADAR DEĞER VERMEMİŞ OLSAYDIM, BÖYLE ÇOK HATIRLAMAYACAKTIM.
SEVMEMİŞ OLSAYDIM, BİRBİRİMİZİ TERK ETMEYECEKTİK.
HİÇ KARŞILAŞMAMIŞ OLSAYDIK, BİRLİKTE OLMAYACAKTIK.
KEŞKE SENİNLE HİÇ KARŞILAŞMASAYDIK.
TEK ARZUM SENİ GÜNÜN BİRİNDE YENİDEN SEVEBİLMEK.."
Evet finale doğru geliyoruz.
Çoğu dizide olduğu gibi kore dizilerinde de finaller tam anlamıyla tatmin etmez. Beklide izlediğim en iyi final dizisiydi. Dizinin birçok sahnesinde ağlamışımdır ama finalde haykırarak ağladım. Aylarca etkisinde kalacağınız, finaliyle günlerce içinize işleyecek bir dizidir. Hafızamdan silinse tekrar tekrar izlesem istiyorum. Bende ki yerini sanırım böyle tarif edebilirim. Finalde neler olduğuna gelelim;
Hae Soo’nun saraydan ayrıldığından bahsetmiştim. Wang So önceden 8. Prensle olan münasebetini öğrendiğinde Hae Soo’yu saraydan gönderir. 14. Prensle saray dışında yaşamaya devam eder. Üstelik Wang So’dan hamiledir. Günler aylar geçer Hae Soo’nun 4.prensi düşünmediği tek günü bile yoktur. Ve güzel Hae Soo’muzun az bir ömrü kalmıştır. Ne kadar mektup gönderse de 4.prens mektupların 14.prensten geldiğini düşünerek hiçbir mektubu okumaz. Yemin ediyorum dizinin içine girip mektubu açıp 4.prensin ellerine vermek istedim. Gel gör ki hiçbir mektubu prensimiz okumadı. Hae Soo prensimize hasret gitti. Wang So haberi alınca yıkıldı tabii. İnanmadı. Ona göre Hae Soo onu bırakmazdı.
Hae Soo günümüz dünyasına geri döner. Her gece rüyasında Wang So’yu görse de anlam veremez çünkü geçmişe gittiğini hatırlamıyor. Wang So’nun kim olduğunu bilmiyor. Küçük çapta bir yıkım yaşanıyor bu sahnede. Nasıl hatırlamaz diye hayıflanıyorsunuz.
Finalin en güzel sahnesi ise son sahne olan müze sahnesidir. Hae Soo Goryeo Dönemine ait bir müzeye tesadüf eseri denk gelir. Bir sürü fotoğraflar ve bilgiler mevcuttur. Baktıkça güzel kızımız bir şeyleri hatırlamaya, gördüğü rüyaların gerçek olduğuna kanaat getirir. Wang So’nun portresini görünce gözyaşlarına boğulur. (tabii bizde)
Düşünsenize o aşk gerçekten yaşanmış ama 1000 yıl önce. Sevdiği adam 1000 yıl öncesinde kalmış. Sevdiği adamın da en korktuğu şey yalnız kalmaktı. O orada yalnız kaldı. Kızımız burada.. Hae Soo bu sahnede seni yalnız bıraktığım için özür dilerim diyerek ağlıyor.
Kanlı kral olarak tarihe geçen Wang So’nun hayatını okurken başarmış olduğunu anladığı sahnemiz. Artık tarihe kanlı kral olarak geçmemişti.
Wang So’nun bu sözü bile dizimiz bitti. Bir açık kapı kaldı. Yıllarca acaba yeni sezon gelir mi diye bekledik. Sanırım böyle bir şey olmayacak. Ama onları yeniden kavuşurken görmeyi gerçekten çok isterdim. 💜
Son olarak dizinin OST bahsetmeden geçemeyeceğim. Şarkıları, müzikleri dizi gibi şahaneydi. Birkaç tane çok beğendiğim OST leri linkleyeceğim. Sizde bakarsınız. Yine dizi yorumlarında buluşacağız. Keyifle okumanız dileği ile. Yorumlarınızı bekliyorum :)
Her şarkısı ayrı güzeldi, bunlar benim favorim.💗
Kore dizilerinden kaçan beni bile izlettireceksin💓
YanıtlaSil